t94DfH4. İnek sütü alternatiflerine olan ilgi gün geçtikçe artıyor. Ayşe Gül GÜVENİnek sütü alternatiflerine olan ilgi gün geçtikçe artıyor. Gaz, bulantı, şişkinlik, ishal, kabızlık hatta egzama ve sivilcelenme gibi inek sütü kaynaklı yakınmaların hayatı olumsuz etkilemesinin bunda payı büyük. Market raflarında gitgide artan süt alternatiflerinden hangisinin size daha uygun olduğuna yazımı okuduktan sonra eminim daha kolay karar vereceksiniz…Keçi sütü– PROTEİN, yağ ve karbonhidrat dengesi bakımından anne sütüne en yakın süt olarak kabul edilir. Yağ taneciklerinin küçük olması ve inek sütüne kıyasla daha az laktoz içermesi nedeniyle sindirimi kolaydır. 100 ml yani yaklaşık bir çay bardağı miktarı; 61 kalori, 120 mg kalsiyum, g protein, g toplam yağ, g doymuş yağ sütü– SOYA fasulyesinden elde edilir. Genetiği değiştirilmemiş ve tatlandırılmamış olmasına önem verin. Soya sütü, fito-estrojen kaynağı olduğu için hormonal dengeyi etkileyebilir. 240 ml yaklaşık 1 su bardağı tatlandırılmamış soya sütü 80 kalori, 30 mg kalsiyum, 7 g protein, 4 g toplam yağ, g doymuş yağ içerir. İnek ve keçi sütü yerine kullanılan soya sütü ve benzeri sütler, D vitaminini 30 mcg olarak takviye edilmiş haliyle sütü– PİRİNCİN de sütü mü olur demeyin, eşeğin bile sütü var ve çoklu besin alerjileri olanların çok işine yarıyor. Kalorisi diğer seçeneklere göre yüksek ancak içindeki şeker doğal kaynaklı bir şeker. 200 ml pirinç sütü 94 kalori, 120 mg kalsiyum, g protein, 2 g toplam yağ, g doymuş yağ sütü– SOYA sütü gibi laktoz ve kolesterol içermez. Tadı ve kokusu daha kabul edilebilir olduğu için süte karşı en kuvvetli alternatiflerdendir. Soya sütü gibi özellikle B12 ve D vitaminleri ile zenginleştirilmiştir. 240 ml yaklaşık 1 su bardağı tatlandırılmamış badem sütü 30 kalori, 45 mg kalsiyum, 1 g protein, g toplam yağ, 0 g doymuş yağ sütü– ÇOCUKLAR için iyi bir alternatif olan fındık sütü diğer hayvansal kaynaklı olmayan sütlere benzer özellik gösterir. B12, D ve E vitaminleri ile zenginleştirildiği için yorgunluğa karşı koymanıza yardımcı olur. Yaklaşık 1 çay bardağı 100 ml fındık sütü 29 kalori, 120 mg kalsiyum, g protein, g toplam yağ, g doymuş yağ cevizi sütü– ÜNLÜ kahve firmalarının yavaş yavaş mönülerinde yer vermeye başladığı Hindistan cevizi sütü düşük miktarda doymuş yağ içerir. Benzerleri gibi laktoz ve bazı markaları glüten içermez. 200 ml Hindistan cevizi sütü 40 kalori, 120 mg kalsiyum, g doymuş yağ sütü– LAKTOZ içermez, diyet lifi içerir. Yulaf B2 vitamini kaynağıdır. Türkiye'de en sık bulunan çeşidi kalsiyum, B12 ve D vitamini ile sütü– HERHANGİ bir tolerasyon düşüklüğü yaşamayanlara önerim günlük pastörize inek sütüdür. Çünkü ulaşılması kolay, UHT gibi ısıl işlemlerle protein yapısı bozulmuyor, organik inek sütü omega 3 içeriyor, ayrıca yapısında antibiyotik ya da tarımsal ilaç kalıntıları barındırmıyor. 1 çay bardağı, yaklaşık 68 kalori, 122 mg kalsiyum, g protein, 4 g toplam yağ, g doymuş yağ içeriyor.– İnek sütünün light formunu tercih edenlere şunu hatırlatmak isterim Ekleme vitaminler yerine sütün bünyesindeki doğal A, D, E vitaminlerini almanız daha olumlu ayrıca sütün azalan yağ içeriği beraberinde sütün karbonhidrat yükünü arttırıp sütü daha az faydalı hale getiriyor.– Laktoz intoleransı olanlar laktozsuz süt tercih etmelidir. Ayrıca kefir, yoğurt, sert peynir gibi fermente ürünler de şikayetleri azaltmak için önemlidir.– Bebeklerin beslenmesine yabancı olarak ilk giren protein inek sütüdür ve enzim sistemi daha tam anlamıyla oluşmadığı için 1 yaşına kadar verilmemelidir. Dilara KoçakLaktoz ve Laktaz nedir?LaktOZ süt şekerine verilen isimdir. LaktAZ ise bu şekeri bağırsakta parçalayan enzimin adıdır. Laktaz enzimi normalde ince bağırsak hücreleri tarafından üretilir. Eğer bağırsakta Laktaz enzimi eksik ise vücudunuza süt ürünleri ile aldığınız laktoz bağırsakta parçalanamaz. Çünkü laktozun emilip kana geçmesi için laktaz ile parçalanması gerekir. Bu tür bireyler laktoz intoleransına sahiptir. Yani vücut laktoz denilen süt şekerini tolare intoleransının bazı sebepleri çok iyi bilinmemektedir. Örneğin ince bağırsak ülseri enzim üretimini azaltabilir. Daha seyrek olarak çocuklarda laktaz üretimi doğuştan düşük olabilir. Birçok insan için ise laktaz eksikliği doğal olarak zamanla gelişen bir 2 yaşından sonra, vücut; laktazı daha az üretmeye başlar. Bununla birlikte bir çok insanda laktoz intoleransı var kabul edilir. Bir bardak süt içtikten sonra eğer size de kendinizi şiş hissediyorsanız dünya nüfusunun yüzde 70’i ile aynı probleme sahip olabilirsiniz. Bir sindirim sorunu olan laktoz intoleransı genelde Akdeniz, Asya ve Afrika toplumlarında daha sık karşılaşılan bir neden olan süt ve süt ürünlerinin miktarı insandan insana semptom çeşitliliğine neden olur. Düşük bağırsak laktaz aktivitesine sahip birçok insan, bir bardak sütü rahatsızlık hissetmeden tolere edebilir. Sert peynir laktozu düşüktür, ve yoğurt gibi fermente süt ürünlerini de rahatlıkla tolere edebilir. Yoğurt gibi fermente süt ürünlerinin, dünyanın laktaz eksikliği çok olan bölgelerde yaygın bir şekilde tüketilmesinin nedeni de budur. Anacak bazı bireylerde bu tolerans dahi olarak belirtiler;- mide bulantısı- mide krampları, - mide dolgunluğu, - şişkinlik, - gaz, - ishalolarak sıralanabilir. Bu belirtiler laktoz içeren bir ürünü alındıktan yarım saat ile 2 saat arasında bir süre sonrasında başlayabilir. Belirtilerin şiddeti kişinin laktozu tolere edebilmesine göre değişir. Bütün hayvan sütleri laktoz içerir. Soya sütü aslında bir bitki suyudur ve laktoz içermez tercih edilebilir. Laktoz intoleransı olan kişiler mutlaka besin etiketlerini dikkatlice okumalıdır. Etiket bilgisinde yazan süt veya laktoz dışında o ürünü peynir altı suyu, süt tozu veya sütün yan ürünleri olup olmadığı konusunda incelenmeli eğer bunlar o ürünün içeriğinde varsa tüketiminden tercih edilebilir mi?Bazı çalışmalar yoğurtta bulunan ve probiyotik olarak bilinen yaşayan bakterilerin laktoz sindirimine yardımcı olduğunu göstermiştir. Buna rağmen yoğurt yine de herkeste aynı etkiyi göstermeyebilir, mide rahatsızlıklarına yol açabilir. Kefir de yine probiyotik içeriği ile Laktoz intoleransı olan kişilerin kullanabileceği başka bir alternatiftir. Ancak kefirde de yine yoğurttaki gibi kişisel farklılıklar intolerans testiEğer sizde laktoz intoleransı olduğuna dair bir şüphe varsa süt ve süt ürünleri tüketimini en az 2 hafta süreyle durdurun. Eğer kendinizi daha iyi hissederseniz şikâyetlerinizin artıp artmayacağını anlamak veya ne miktarda süt ürününden uzak durmanızı anlamak için yeniden süt için ve 2- 3 gün ne olduğunu görmek için bekleyin. Bazen laktoz intoleransı belirtilerini geç gösterebilir. Ayrıca hekiminiz de size intoleransın varlığını anlamak için bir takım testler süt nedir? Laktoz intoleransınız var ise laktozsuz sütlerden kullanabilirsiniz. Bu sütlerin içine laktaz enzimi ilave edilmiştir. Böylece bağırsaklarınız laktoz şekerini kolayca tolere edebilir ve şikâyetleriniz oluşmaz. Bu sütlerin tadı biraz daha tatlı olabilir çünkü içeriğindeki laktaz sütteki laktozu küçük şekerlere ayırıcı etki Laktoz intoleransınız varsaBir seferde az miktarda süt almayı içecekseniz mutlaka yemekle birlikte ürünlerindeki laktozun sindirimine yardımcı olan laktaid enzimini sütü veya laktozsuz sütü okuma alışkanlığını mutlaka çocuğunuzda laktoz intoleransı varsa laktozsuz bebek mamalarını kalsiyum alımını sağlamak için soya sütü ve süt ürünleri kullanımını mutlaka geçici tolerans laktoz intoleransı üzerindeki etkisi sabit değildir. Her kişide farklı durumlar ortaya çıkabilir. Daha önceden sorun yaşamadığı halde hamilelik sırasında sütü sindirmede güçlük yaşamayan başlayan kişiler olduğu gibi tam tersi şekilde intoleransının hamilelikte daha iyiye gittiğini bildiren kadınlar da vardır. Nedeni tam olarak bilinmeyen bu durumun olası nedenleri arasında bağırsak hareketlerinin yavaşlaması ve dolayısı ile laktozun bağırsaktan geçiş süresinin uzaması ile bağırsaklardaki bakterilerin yüksek laktoz alımına gösterdikleri uyum olduğu düşünülebilir. Laktozsuz süt bu durumda da işe yarayacaktır. Laktoz intoleransı ile başınız dertte mi? O zaman laktozsuz diyet tam da size göre olabilir. Süt ve süt ürünlerinin kullanılmadığı diyet programı sizlere göre Laktozsuz Beslenme Nedir ve Nasıl Uygulanır? Memelilerin sütlerinde laktoz bulunmaktadır. Esasen bir şeker olan bu madde, küçük yaşlarda vücuda enerji alınmasının yegane yoludur. Bebeğin vücudunda fazla miktarda bulunan laktaz enzimi sayesinde, alınan laktoz herhangi bir sorun oluşturmaz. Yaş ilerledikçe ve iki yaş geçildikçe vücuttaki laktaz miktarı insanların büyük bir bölümünde azalmaya başlar. Azalmayla beraber de vücuda alınan laktoz sorun oluşturur. Sorunların başında fazlaca gaz oluşumu, ishal oluşumu, baş ağrısı ve kramplar gelir. İşte bu sorunları ortadan kaldırabilmenin yolu da laktozsuz beslenmektir. Bilindiği üzere laktoz intöleransının efektif bir tedavisi bulunmaz. Kişi, beslenme alışkanlıklarını veya beslendiği gıdaların türünü değiştirerek kendi kendini tedavi eder. Günümüzde kilo vermek isteyen ya da sağlıklı beslenmek isteyen insanlara tavsiye edilen tüketim malzemelerinin başında süt ve süt ürünleri gelmektedir. Süt ve süt ürünleri de laktoz açısından oldukça zengindir. Diyet yapmak veya sağlıklı beslenmek isteyen kişiler diyetlerinden süt ve süt ürünlerini çıkartamayacağı için, süt ürünlerinin laktozsuz olmasına dikkat etmelidir. Laktozsuz beslenmenin üç türü bulunur. Bunlardan birincisi laktozsuz süt ürünlerini tercih etmek; ikincisi laktaz eklenmiş süt ürünlerini tercih etmek ve üçüncüsü de süt ürünlerini tamamen beslenme düzeninden çıkarmaktır. Üçüncü yol hiçbir insana tavsiye edilmez çünkü kalsiyum ihtiyacının karşılanabilmesi için süt ürünlerine ihtiyaç duyulur. Süt ürünü olması bir ürünün laktoz açısından zengin olacağı anlamına gelmez. Uzun mayalanma süresine sahip olan beyaz peynir, lor peyniri, kaşar peyniri ve diğer peynir türleri laktoz açısından fakirdir. Laktoz intöleransınız varsa ilgili peynirleri tüketmenizde sakınca yoktur. Keçi, koyun ve inek sütü tüketmeniz ise tavsiye edilmez. Eğer süt tüketmek istiyorsanız da içerisine laktaz katılmış olan laktozsuz sütleri tüketmeniz gerekmektedir. Aynı şekilde laktozsuz yoğurt tüketimini de bu şekilde halledebilirsiniz. Laktoza kısaca sütün içerisindeki şeker demek doğru olacaktır. Tatlılık oranı düşük olsa da yapısının şeker olmasından dolayı böyle tanımlanmaktadır. Anne sütünde, keçi sütünde, inek sütünde değişen oranlarda laktoz bulunmaktadır. Süt ağız yoluyla tüketildiğinde mideden geçerek bağırsaklara ulaşır. Bağırsaklardaki ilgili hücreler yardımıyla da sütün içerisindeki yararlı maddeler emilir ve kalan maddeler anüs yoluyla atılır. Bağırsakların normalde sütün içerisindeki laktozu da emmesi gerekir ancak evrimsel sürece bağlı olarak ilgili hücrelerin körelmesinden dolayı laktoz sütün içerisinden emilemez. Normalde yararlı olan, kalsiyumun emilme oranını artıran laktozun emilememesi de bağırsaklarda çeşitli sorunların ortaya çıkmasına sebep olur. Süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi ile alınan laktoza olan tolerans azlığı durumun ortaya çıkmasıyla da laktozsuz diyetler ortaya çıkıyor. Normalde çoğu diyet listesinin değişmez parçalarından bir tanesi olan süt ve süt ürünleri laktozsuz diyetler uygulanırken tüketilmiyor. Süt ve süt ürünlerinin tüketilmemesinin sebebi tolerans azlığı olabileceği gibi süt şekerinin olumsuz etkilerin korunmakta olabiliyor. Yani laktozsuz diyetlerin süt ve süt ürünlerinin tüketilmediği diyetler olduğunu söyleyebiliriz. Bunların yerine meyveler, laktozsuz süt ürünleri ve sebzeler ile yapılan ikameler geliyor. Badem sütü, soya sütü, pirinç sütü ve Hindistan cevizi sütü başlıca laktozsuz diyet ürünlerindendir. Süt ve süt ürünlerinin yerini kolayca alabilen bu besinlerin tüketimine ağırlık verilerek vücudu şişmanlatan her türlü besinin tüketimi kesiliyor. Standart diyetlerden tek farkı laktoz tüketiminin tamamen kesilmesi olan bu diyetler sayesinde sağlıklı yaşam, bağırsak fonksiyonlarının düzene sokulması, kilolardan kurtulmak gibi imkanlar ortaya çıkıyor. Günümüzde başta laktoz intoleransı olanlar olmak üzere glüten intoleransı olanlar tarafından da sık sık laktozsuz diyetler uygulanmaktadır. İnek, keçi ve koyun sütünün yerine konabilecek laktozsuz sütlerin oldukça fazla olması, market raflarında bolca laktozsuz süt bulunabilmesi bu tip diyetlerin oldukça maliyetsiz olmasını sağlıyor. Yani isteyen herkesin bu tür diyetleri uygulayabilmesi mümkündür. Laktozsuz Süt Ürünleri Nelerdir? Günümüzde laktozsuz süt ürünlerine ulaşmak oldukça kolaylaştı. Çeşitli bitki sütleri veya içerisine laktaz eklenmiş sütler ile bu ihtiyaç giderilebiliyor. Birçok firma artan laktoz intöleransına çözüm olarak laktozsuz ürünlerin onlarca farklı türünü sunuyor. Eğer sizin de yüksek miktarda laktoz hassasiyetiniz varsa mutlaka bu ürünleri kullanmalısınız. Aşağıdaki önerilere ek olarak onlarca farklı çeşit soya ürünü ile, laktozsuz ürün ile karşılaşmak mümkündür. Ancak olabildiğince doğal ürünlere yönelmek faydalı olacaktır. Eğer maddi bütçeniz imkan veriyorsa soya sütü veya badem sütü yerine laktozsuz süt tüketmeniz çok daha sağlıklı olacaktır. Soya Sütü Doğal sütün laktoz içermeyen en güzel alternatifidir. Protein, yağ, lif, potasyum, karbonhidrat, kalsiyum, magnezyum, vitamin D, B12 vitamini, B2 vitamini içerir. İçerisindeki laktoz miktarı sıfırdır. Bu sebepten ötürü de hassasiyeti olanların tüketmesi gereken sütlerdendir. Badem Sütü Protein, lif, yağ, karbonhidrat, potasyum, vitamin D, vitamin A, vitamin E açısından zengindir. Eğer laktoz hassasiyetiniz varsa alternatif olarak bu sütü tüketebilirsiniz. Pirinç Sütü Görece fakir bir içeriğe sahiptir. Tüketimi pek tavsiye edilmez. Az miktarda protein ve yağ içerir. Kalsiyum ve vitamin D’yi de bir miktar içermektedir. Soya Peyniri Eğer laktozsuz doğal peynirler ilginizi çekmiyorsa soya peynirini öğünlerinizde tüketebilirsiniz. Soya Yoğurdu Yoğurtta da bol miktarda laktoz bulunmaktadır. Laktoz hassasiyetiniz olduğunda yoğurdu da tüketmeniz tavsiye edilmez. Alternatif olarak soya yoğurduna yönelebilirsiniz ki içerisindeki laktoz miktarı sıfırdır. Laktozsuz Sütün Zararları ve Faydaları Nedir? İnsanların doğumundan itibaren iki yaşına kadarki süreçte laktaz enzimleri maksimum seviyededir. Bu sebepten ötürü de laktozun olumsuz etkileri vücutta görülmez. Vücuda alınan laktoz, laktaz enzimi tarafından sorunsuz şekilde parçalanır ve enerji olarak kullanılır. İki yaşından itibaren ise ivmeli bir şekilde laktaz enzimi miktarı azalır. Özellikle ergenlikten sonra tüketilen sütün miktarına göre laktozun olumsuz etkileri ile karşılaşılmaya başlanır. Bu olumsuz etkilere örnek olarak bağırsaklarda gaz oluşumu ve ishal verilebilir. Bu iki net belirtiden uzaklaşmak için ise beslenme düzeninden laktozun çıkarılması gerekmektedir. Laktoz içeren süt ve süt ürünlerinin kalsiyum temini açısından kritik önem taşıması, laktoz içeren ürünlerin beslenme alışkanlığından çıkarılmasını imkansız hale getirmektedir. Ortadaki bu ciddi problemi çözmek için de laktozsuz süt ürünleri ortaya çıkmıştır. Laktozsuz sütlerin doğal sütlerden en ufak farkı bulunmaz. İçerisine laktozu parçalayacak olan laktaz enzimi eklenir. Paketli içeriğe eklenen laktaz sayesinde laktoz daha tüketilmeden parçalanır. Bu erken parçalanmanın sonucu olarak da daha farklı bir süt rengi ve tadı ile karşılaşılır. Laktozsuz sütler ve süt ürünleri normalden daha tatlıdır. Bu ilave bir şeker eklenmesinden değil, laktozun parçalanmasından kaynaklanmaktadır. Yani şeker eklenmesine bağlı herhangi bir olumsuz durum ile karşılaşmak söz konusu değildir. Laktozsuz sütün ve süt ürünlerinin belirlenebilen herhangi bir zararı yoktur çünkü laktozsuz süt ürünlerinin doğal sütlerden en ufak farkı bulunmamaktadır. Yani ekstra olarak bir işlem veya madde eklenmesi söz konusu değildir. Sonuç olarak, laktozsuz sütler de doğal sütlerin faydalarına ve zararlarına sahiptir. İçlerindeki laktoz parçalandığı için de herhangi bir zarardan bahsetmek söz konusu dahi değildir. Laktozsuz sütleri en ufak bir kaygınız olmadan tüketebilirsiniz. Neden Laktozsuz Ürünler Tercih Etmeliyiz? Sağlıklı beslenmek, diyet, mutlu hissetmek, düzenli bir hayat gibi kavramlar söz konusu olduğunda bağırsak fonksiyonları büyük önem kazanmaktadır. Bağırsaklarda meydana gelen ufak problemler dahi bahsedilen bu kavramları olumsuz anlamda etkileyebilmektedir. İnsanın evrimsel süreci gereğince laktoz hassasiyeti birçok insanda gerçekleşmektedir. Süt şekerine karşı olan bu hassasiyetin sonucu olarak da laktozsuz ürünler tercih edilmektedir. Laktozsuz sütün doğal sütlerden en ufak farkı bulunmaz. Aradaki ufak tat ve renk farkını da görmezden gelmek mümkündür. Besin değerlerinin aynı olması da bu savı kanıtlar niteliktedir. Bağırsak Sağlığınızı Korumak İçin Laktozsuz Süt Tercih Etmelisiniz Bağırsaklar insan bedeninin merkezidir. Oldukça hassas ve etkilere açık olmalarından dolayı da bu bölgede meydana gelen sorunlar ciddi süreçleri başlatabilmektedir. Laktoz hassasiyetinin etkilediği alanların başında da bağırsaklar gelir. İnce bağırsaklardan başlayan gaz üretimi, vücudun tamamının huzursuz olmasına sebep olur. Bunun sonucu olarak da hayat kalitesinde düşüşler görülür. İşte bu sorunu ortadan kaldırmak için laktozsuz süt tüketmelisiniz. Diyet Yaparken Laktozsuz Süt Tüketmelisiniz Diyet dönemleri bağırsakların daha da hassaslaştığı bir dönemdir. Bu dönemlerde bağırsaklarda meydana gelebilecek ufak çaplı sorunlar dahi diyetin etkisiz kalmasına sebep olabilir. Eğer süt şekerine karşı ufak da olsa hassasiyetiniz varsa diyet yaparken mutlaka laktozsuz süt tüketmelisiniz. Düzenli Bir Hayat İçin Laktozsuz Süt Tüketmelisiniz Laktozun tüketilmesinden sonra eğer hassasiyetiniz varsa etkileri ilk dakikadan itibaren görülmeye başlayabilir. Genelde ise otuz dakika ile iki saat arasında etkilerle karşılaşılır. Tüketim miktarına göre on saate kadar uzayan laktoz belirtileri ile karşılaşmak mümkündür. İşte bu uzun süre insan hayatının düzenini, dengesini bozan cinstendir. Eğer uyuduğunuz, uyandığınız saate dikkate ediyorsanız; uyku kalitenizi önemsiyorsanız mutlaka laktozsuz süt tüketmeli ve bağırsaklarınızı korumalısınız. Laktoz Sağlığa Zararlı Mı? Kimilerinin varlığını hissetmediği ancak bazıları için önemli sağlık problemlerine yol açan laktozun sağlığa zararlı olup olmadığı kişinin laktoz intoleransına bağlıdır. Laktoz intoleransına sahip olan kişilerde fazla laktoz tüketimi ishal, bulantı, karın ağrısı, gaz ve kramp gibi birtakım sindirim sorunlarına yol açabilir. Bu yüzden laktoz intoleransına sahip olan kişiler için sağlık üzerinde laktoz zararları vardır diyebiliriz. Bitkisel sütlerin hayvansal sütlere alerjisi olan ve vegan/vejetaryen bireyler için tercih sebebi olabildiğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek, “Besin değerleri açısından; bitkisel sütlerin protein, kalsiyum, B vitamini oranları, hayvansal olanlara göre daha düşüktür, kalorisi düşüktür, doymamış yağ oranı fazladır, laktoz içermez, sindirimi daha kolaydır. Ayrıca bitkisel sütler, vitamin-mineral desteği ile de zenginleştirilebiliyor” dedi. Soya sütünün proteini hayvansal süt proteinine en yakın bitkisel süt olduğunu vurgulayan Tuba Örnek, “Hindistan cevizi sütü orta zincirli yağ asitleri sayesinde emilimi ve sindirimi kolaydır, metabolizmayı canlandırır. Mide ve bağırsak sağlığını destekler” dedi. Yağ ve kolesterol alımı sınırlandırılması gereken kişiler yağsız sütü tercih edebilir Hayvansal sütlerin protein, kalsiyum, fosfor, çinko, niasin, B1-B2-B6-B12 vitaminleri açısından önemli bir kaynak olduğunun altını çizen Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek, “Yağ ve kolesterol alımı sınırlandırılması gereken kişiler, süt ve ürünlerinin yağsız olanlarını tercih edebilirler. Keçi sütü ise inek sütüne göre aminoasit ve yağ asidi kompozisyonu nedeniyle sindirimi kolaydır” şeklinde konuştu. Günlük süt tüketimi kişinin klinik durumuna, yaşına ve tolerasyonuna göre değişiklik gösterebilir Süt ve ürünlerinin günlük tüketim miktarının kişinin klinik durumuna, yaşına, tolerasyonuna göre değişiklik gösterebildiğinin altını çizen Tuba Örnek, “Herhangi bir özel durum yoksa ortalama 2- 3 porsiyon önerilebilir. 1 porsiyon 200 ml olarak değerlendirilir” dedi.

soya sütü mü laktozsuz süt mü