omioPi. Akademik Geriatri Derneği tarafından gereçekleştirilecek olan “Yaşlılarda Beslenme, Geriatri Hastalarını Bilinçlendirme ve Farkındalık Kampanyası” kapsamında Kasım ve Aralık ayı boyunca, yaşlı bireylere yönelik İstanbul, İzmir ve Ankara’da bulunan Yaşlı Bakım Ve Rehabilitasyon Merkezlerinde “Yeterli Beslen, Sağlıklı Yaşlan” sloganıyla etkinlikler düzenlenecek. 65 yaş ve üzerindeki bireyleri sağlıklı beslenme ilkeleri konusunda bilinçlendirmek, beslenmede yapılan yanlışlıklar hakkında uyarmak, zayıflamanın sadece doktor kontrolünde olabileceğini anlatmak ve gerektiğinde bir hekime başvurmaları konusunda yönlendirmek amacıyla başlatılan kampanya ile “başarılı yaşlanabilmeyi” ve yaşlılarımızın bağımsız yaşamaları hedeflenmektedir. Uzun vadede yaşlıları sağlıklı ve üretken olan bir Türk toplumu olabilmeyi umuyoruz. Yaşlanmayla birlikte hastalık sayısı ve kısıtlılıklar artmakta bunda rol oynayan faktörlerden biri olan beslenme, yaşlıda daha da önemli hale gelmektedir. Kampanya ile huzurevlerindeki yaşlı bireyler ve toplumdaki diğer yaşlı bireylerin ve toplumun doğru beslenme ve diyet konusunda daha bilinçli olması hedeflenmektedir. İlki İstanbul’da 15 Kasım 2017 Çarşamba günü Etiler Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde yapılan etkinlik sayesinde, huzurevi sakinlerine önemli başlıklarda sunumlar gerçekleştirildi. Etkinlikle sakinlerden gelen sorular yanıtlandı, bilgilendirici broşür dağıtıldı ve puzzle hediye edildi. DÜNYA NÜFUSU YAŞLANIYOR Akademik Geriatri Derneği Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Deniz Suna Erdinçler, “Yaşlılarda Beslenme, Geriatri Hastalarını Bilinçlendirme ve Farkındalık Kampanyası” kapsamında şu açıklamalarda bulundu "Dünya nüfusunun yaşlanmasına paralel olarak Türkiye’de de yaşlı nüfus artmaktadır. TUİK verilerine göre ülkemizde 2016 yılında 65 yaş ve üzeri nüfus yüzde 8,3’tür. Doğuşta beklenen yaşam süresi de 78 yıl olmuştur. Dünya nüfusunun yaşlanması ile Geriatri ve Gerontoloji Bilim Dallarına ihtiyaç artmıştır. Geriatri Bilim Dalı; 65 yaş ve üstü bireylerin hastalıkları, fonksiyonel durumları, yaşam kaliteleri, koruyucu hekimlik uygulamaları ve toplum yaşlanması ile ilgilenen bilim dalıdır. Amacı, yaşlının mevcut sağlığını korumak, hastalıklarını tedavi etmek, bağımsız olarak yaşamını sürdürmesine yardımcı olmak ve yaşam kalitesini artırmaktır. Yaşlanmayla birlikte hastalık sayısı ve kısıtlılıklar artmakta bunda rol oynayan faktörlerden biri olan beslenme yaşlıda daha da önemli hale gelmektedir. “Yeterli Beslen, Sağlıklı Yaşlan” kampanyası ile yaşlının besin ihtiyaçları, gençlerden farklılığı, yeterli besin öğelerinin alımının sağlık üzerine olan etkilerini vurgulamak, bu konuda yaşlı ve yakınlarını bilgilendirmek amaçlanmıştır. Yetersiz beslenme malnütrisyon gelişmiş ülkelerde bile önemli ve sık görülen bir sağlık problemi olmayı sürdürmektedir. Yetersiz beslenme vücuttaki her organı ve dokuyu etkileyen bir durumdur. Yaşlanmayla organlarda meydana gelen değişiklikler, rezervlerin azalması, birden fazla hastalığın olması, çok sayıda ilaç kullanımı, psikolojik ve sosyal faktörler nedeniyle yaşlılar yetersiz beslenmenin olumsuz etkilerine daha duyarlıdırlar. YETERSİZ BESLENME ÇEŞİTLİ SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇIYOR Yetersiz beslenmenin; bağışıklık sisteminde bozulma, infeksiyonlara eğilim, yara iyileşmesinde gecikme, bası yaraları, kemik erimesi, kas kaybı, hastalıklardan iyileşmenin gecikmesi gibi olumsuz etkileri vardır. Yaşlının ideal kilosu erişkinden farklıdır. Erişkin için kilolu olarak kabul ettiğimiz vücut kitle indeksi değerleri, yaşlı için arzu edilen değerlerdir. Kilosu normal veya biraz üzerinde olan yaşlıların günlük yaşam aktivitelerinde daha başarılı olduğu görülmüştür. Yine, zayıf olan yaşlılara göre normal kiloda veya fazla kilolu olan yaşlıların hastalıklarının tedavisinde başarı oranı da daha yüksektir. Gençlik ve orta yaş dönemlerindeki kilo fazlalığının, şişmanlığın zararlı sonuçlarını biliyoruz. Yaşlılıkta ise erişkin dönemindeki aynı beslenme ile devam etmek sağlık problemlerine yol açabilir. Yaşlının ideal vücut ağırlığı korunmalıdır. Uzmana danışmadan yaşlının zayıflamak için diyet yapması doğru değildir." NASIL SAĞLIKLI BESLENİRİM? YAŞLI BESLENMESİNE YÖNELİK ÖNERİLER Yaşlı beslenmesine yönelik tavsiyelerde bulunan Akademik Geriatri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Karan, ise şunları söyledi "Kişinin hastalıklarına göre bu önerilerde değişiklik yapılması gerekebilir. Bu nedenle daima hekimlerimize ve diyet uzmanlarına danışmalıyız. 1. Öğün sayısı artırılmalıdırBağırsaktaki enzim ve emilim kapasitesindeki azalma ve yavaşlamaya bağlı olarak günlük tüketilmesi gereken besinler daha fazla sayıda öğüne 5-6 bölünerek alınmalıdır. Yaşlılarda öğün atlanması yetersiz beslenmenin bir göstergesidir. Genellikle sabah kahvaltısı atlanmaktadır. Tüm gece açlık sonrası güne sağlıklı başlayabilmek için mutlaka sabah kahvaltısı yapılmalıdır. Kahvaltı yapmak kadar kahvaltıda tüketilen besinlere de dikkat edilmelidir. Çay yerine süt, taze sıkılmış meyve suları veya bitki çayları tercih edilmelidir. Reçel, yağ gibi sadece enerji içeriği yüksek besinler yerine az yağlı peynir, yumurta gibi proteinden, domates-salatalık gibi vitamin ve minerallerden zengin besinler yenilmelidir. 2. Besin çeşitliliği sağlanmalıdırHer ana öğünde besin çeşitliliği sağlanarak, ihtiyaç duyulan miktarlarda besin tüketilmelidir. Yine farklı öğünlerde, aynı besin grubundan farklı besinler seçilerek çeşitlilik ihtiyacı olan tüm besin öğelerini tek başına sağlayan mucize bir besin yoktur. Besinler içermiş oldukları besin öğelerine göre dört grupta sınıflandırmak mümkündür. - Süt ve süt ürünleri - Et ve benzeri besinler et, yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohumlar- Taze sebze ve meyveler- Ekmek ve tahıl grubu pirinç, bulgur, vb. Örneğin, bir öğünde sebze grubundan yeşil yapraklı sebzelerden tüketilirse, diğer öğünde sarı-kırmızı sebzelerden seçim yapılmalıdırbütün renkler birlikte aynı öğünde de yenilebilir. Ispanak, marul, brokoli gibi yeşil yapraklı sebzeler folik asitten, havuç A vitamininden zengin iken karnıbahar, yeşil biber, lahana, domates, C vitamininden kuru baklagiller tahıllar ile birlikte tüketildiğinde eksik amino asitler dengeleneceğinden protein kalitesi artar. Et yemekleri, yumurta ve kuru baklagil yemeklerinin yanında yeşil biber, maydanoz, domates, taze sıkılmış meyve suyu gibi C vitamini kaynağının tüketilmesi demir emilimini 2-3 kat artırır. Süt grubu besinler kalsiyum ve riboflavinden zengindir. Yoğurt, süte göre folik asitten daha zengindir. 3. Yeterli miktarda protein tüketilmelidirProteinler kaslarımızın yapı taşıdır. Her öğünde protein içeren gıdalardan et, tavuk, balık, kuru baklagiller, süt ve ürünleri, peynir, yoğurt, kefir, yumurta tüketilmelidir. Günde 9-10 birim miktarında protein alımı Birim Protein = 1 köfte = 1 orta boy yumurta = 1 kibrit kutusu kadar peynir = 1 orta boy su bardağı kadar süt/yoğurt/kefir = 3-4 yemek kaşığı kuru baklagil = 5 hamsi = 2 istavritYeterli protein alımı için bir gün içinde yenilmesi gereken besin maddeleri- 3-4 adet köfte veya aynı miktarda kırmızı et, tavuk, balık veya 9-10 yemek kaşığı kuru baklagil- 2 kibrit kutusu kadar peynir - 1 yumurta- 3 su bardağı kadar süt/yoğurt/kefirHayvansal kaynaklı proteinler Kırmızı et, beyaz et, balık, yumurta, süt ve süt ürünleriBitkisel kaynaklı proteinler Kuru baklagiller nohut, fasulye, bezelye, mercimek, tahıllar buğday, pirinç, yulaf, yağlı tohumlar fındık, ceviz, badem, sebzelerkalsiyum ve demir yönünden zengindir. 4. Doymuş yağ tüketimi azaltılmalıdırDiyette yağın azaltılmasında; - Kırmızı et haftada 2 kez yenilip diğer günlerde derisiz tavuk veya hindi eti tercih edilmeli,- Etler görünen yağlarından temizlenmeli, et yemeklerine ilave yağ eklenmemeli,- Besinlerin yağı azaltılmış “light” olanları tercih edilmeli “light” süt, “light” yoğurt, “light” peynir vb,- Yağ içeriği yüksek özellikle margarin içeren bisküvi, kraker ve kek gibi paketli ürünler tüketilmemeli, - Yemekler hazırlanırken yağda kızartma yerine ızgara, fırında pişirme ve haşlama yöntemleri uygulanmalıdır. - Çoklu doymamış yağ asitleri özellikle omega-3 yağ asitleri içeriği nedeniyle, yaşlılar haftada en az iki kez balık yenilmelidir. Bu yağ asitlerinin görme, bilişsel fonksiyon, kemik-eklem hastalıkları, kan lipidleri üzerine olumlu etkilerinin olduğu bilinmektedir. 5. Sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdırVitaminler, mineraller ve fitokimyasal olarak isimlendirilen ögelerden zengin olan, sebze ve meyvelerin bol ve çeşitli tüketilmesinin kalp hastalıkları, bazı kanser türleri ve insüline bağlı olmayan diyabetten korunmada, etkili olduğu ve meyveler pişirilerek veya çiğ olarak tüketilebilir. Pişirme, birçok sebzenin aromasını arttırır ve sindirimini kolaylaştırır. Çiğneme ve yutma güçlüğü olan yaşlılar genelde tüm sebze ve meyveleri pişirerek tüketme yolunu tercih edebilirler. Ancak, aşırı pişirilmiş sebzelerde besin öğelerinde kayıplar oluşur. Sebzelerin besleyici değerini kaybetmemeleri için yağda kızartma yerine kendi suyunda pişirme yöntemi tercih edilmeli ve pişirme suları dökülmemelidir. Aksi takdirde suda eriyen vitaminlerde önemli kayıplar oluşmaktadır. 6. Şeker tüketimi azaltılmalıdır Şekerler, basit karbonhidrat kaynağıdır. Yaşlılar duyu kaybı nedeniyle tuzlu ve şekerli besinleri daha çok tercih ederler. Yaşlı beslenmesinde basit şeker çay şekeri, reçel, bal vb. tüketimi azaltılmalıdır. Bunların yerine kompleks karbonhidratlardan rafine edilmemiş tahıllar, kuru baklagiller zengin besinler tercih edilmelidir. Basit şekerler sadece enerji sağlarken, kompleks karbonhidratları içeren besinler ile enerjinin yanı sıra vücut çalışması için gerekli olan protein, vitamin, mineraller ve posa sağlanmış olur. 7. Posa tüketimi artırılmalıdırPosa içeriği yüksek besinler sırasıyla kuru baklagiller, tam buğday taneli ekmek, tahıllar ve sebze meyvelerdir. Posa; şeker hastalığı, kanser ve koroner kalp hastalığı riskini azalttığı gibi bu hastalığı olan yaşlılarda tedavi edici özellik taşır. Kabızlığı önler, bağırsak faaliyetlerinin düzenlenmesi açısından önem taşır. Ayrıca kalın bağırsak kanseri oluşum riskini azaltır. Yaşlılarda yeterli posa alımının sağlanmasında; kuru baklagil yemekleri haftada 2-3 kez tüketilmeli, sebze ve meyve tüketimi artırılmalı ve esmer ekmekçavdar, tam buğday, kepekli ekmek tercih edilmelidir. 8. Su ve diğer sıvılar yeterli miktarda tüketilmelidirYaşlıların günde en az 2 litre sıvı tüketmesi gereklidir. Gereksinmeyi karşılamak için günde 8-10 bardak sıvı tüketilmesi uygun olacaktır su ayran, taze sıkılmış meyve suyu. Çay, kahve, asitli içecekler, hazır meyve sularından kaçınmalıdır. Susamayı beklemeden belirli aralıklarla su içmelidir. Yeterli su veya sıvının tüketilmesi; normal böbrek fonksiyonlarının sürdürülmesi, idrar yolları enfeksiyonları, böbrek taşları ve kabızlığın önlenmesi açısından gereklidir. 9. Kalsiyum içeriği yüksek besinler tüketilmelidirYeterli kalsiyumun alınması kemik mineral kaybını azaltır, kemik sağlığının korunmasında önemli rol oynar. Bu nedenle yaşlılıkta kalsiyum içeriği yüksek besinler tüketilmelidir. Kalsiyumun en iyi kaynağı süt ve süt türevleridir yoğurt, peynir, çökelek vb.. Yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve pekmez de kalsiyumdan zengindir. Kalsiyumun vücutta kullanılabilmesi için D vitaminine gereksinme vardır. Besinlerle D vitamini gereksinmesi karşılanamadığından yaşlıların güneş ışınlarından yeterince yararlanması sağlanmalıdır. Evde cam arkasından güneşlenmede, ultraviyole ışınları camdan geçemediği için vücutta D vitamini sentezi yapılamaz. 10. Tuz ve sodyum tüketimi azaltılmalıdırAz tuzlu besinler tercih edilmelidir. Sofrada yemeklere tuz eklenmemelidir. Tuz kısıtlaması yapılan yaşlılarda az tuzlu ve tuzsuz pişirilen yemeklere çeşitli baharatların eklenmesi, lezzeti artıracağından tüketimi kolaylaştıracaktır. 11. Alkol ve sigaradan kaçınmalıdırAlkolün sağlık üzerine olumsuz etkileri vardır. Aşırı alkol tüketiminin karaciğer, beyin, kalp kası hasarına, ülser, pankreas iltihabı, sindirim sistemi kanserleri, hipertansiyon, demans ve depresyonu neden olduğu bilinmektedir. Sigara bazı kanser türleri, damar sertliği, beslenme yetersizliği, kemik erimesi ve kırıklara neden olur. Antioksidan vitamin ihtiyacını artırır. 12. İdeal vücut ağırlığı ve kas gücü korunmalıdırYaşlılarda kilo kaybına ve kilo almaya dikkat edilmelidir. Bu değişikliklerin zamanında fark edilebilmesi için, haftalık olarak vücut ağırlığı izlenmelidir. Son altı aylık zaman diliminde kg istem dışı kilo kaybedilmesi veya kilo alınması beslenme bozukluğunun bir göstergesi olarak kabul edilmeli ve nedenleri araştırılmalıdır. Şişmanlık sorunu ve istem dışı kilo kaybı olan yaşlıların mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir."
Diyet yapmak kimileri için sağlıklı yaşamın olmazsa olmazı, kimileri için ise kilo verebilmek için disiplinli bir beslenme tarzı sayılabilmektedir. Bu sebeple çeşitli diyet ve sağlıklı beslenme listeleri yazılmaktadır. Bazı diyet listeleri belli hastalıkların tedavisi amacıyla yazılmakta ve sonrasında hem tedavi amaçlı hem de kilo verme amaçlı tercih edilebilmekte kimi diyet listeleri ise sadece kilo kaybı yaşayabilmek için tercih edilmektedir. Bizler de Diyetixyen ailesi olarak popüler olmuş bu diyet listelerine sık sık yer verdik ve sizlerle paylaştık. Ancak bu sefer diyet listelerine değil bu diyet listelerinin mimarı olan diyet ve sağlıklı beslenme uzmanlarına yer veriyor olacağız. Dr. Ender Saraç Türkiye genelinde zayıflama ve diyet denildiğinde ilk akla gelen uzmanlardan biridir M. Ender Saraç. 1959 yılında İzmir’de doğmuştur. Evli ve üç çocuk yılından itibaren Ayurveda çalışmalarına yoğunlaşmıştır. 1989 ila 1995 yılları arasında Hollanda, Almanya, İsviçre ve Hindistan’da ayurveda gibi Hindu tıp bilimi konularında eğitim görmüştür. İzmir’den sonra İstanbul’da yaşamaya başladığı ilk yıllarda UNİFORM Sağlık ve Estetik Merkezi’nde Nükhet Duru ile birlikte çalışmışlardır. 1994 yılında ise Türkiye’nin ilk Doğal Tıp ve Estetik Merkezi alanında hizmet verecek olan Hay Sağlık Merkezi’ni kurmuş ve halen bu merkezde diyet ve sağlıklı beslenme alanında hizmet vermektedir. Bu alanda çeşitli kitaplar yazarak merkezinde tedavi olma inkanı sağlayamayanlar için de faydalı olmaya çalışmaktadır. Ayrıca çeşitli televizyon programlarında, yazılı basın organlarında, seminer, panel ve konferanslarda verdiği bilgiler doğrultusunda bir çok insan için umut kapısı olmaya devam etmektedir. Ayurveda ve Aile Hekimliği dallarında ihtisas yapmış olan Dr. M. Ender Saraç’ın ayrıca Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı akupunktur sertifikası da bulunmakta ve kendisine ait olan Hay Sağlık Merkezi’nde akupunktur alanında da hizmet vermekte ve bir çok ünlününde yer aldığı danışanlarını sağlıklı yaşamak adına zayıflamaya yöneltmektedir. Dr. Gürkan Kubilay Televizyon programlarının en bilindik isimlerinden biri olan Dr. Gürkan Kubilay, 1962 yılında İzmir’de doğmuştur. 1991 yılında 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı olarak ihtisas düzeyinde mezun olmuştur. 1994 yılında Pekin’de akupunktur üzerine kapsamlı bir eğitim almış ve aldığı bu eğitimi de Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmıştır. 1993 yılından bu yana obezite üzerine kapsamlı çalışmaları bulunmaktadır. Televizyon dünyasında sıkça görmeye alıştığınız Dr. Gürkan Kubilay hem gelen soruları cevaplamakta hem de sağlıklı beslenme üzerine faydalı ve kapsamlı bilgiler paylaşmaktadır. Ancak televizyon dünyasındaki tek hizmeti bu değildir. Çeşitli televizyon ve televizyon programlarında fotbol yorumculuğu da yapmaktadır. Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay 1943 yılında Elazığ’da doğmuş olan Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay 1967 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. 1972 yılında ise İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği’nde iç hastalıkları dalında uzmanlık eğitimini tamamlamış ve bir süre yurt dışında çeşitli alanlarda uzmanlık eğitimi aldıktan sonra 1974 ila 1976 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği’nde baş asistan olarak çalışmıştır. Sonraki yıllarda ise çeşitli alanlarda araştırmalar yaptı. 1997 ila 2002 yıllarında Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, 2002 ila 2006 yılları arasında ise Kadir Has Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. 2006 ila 2010 yılları arasında da Türkiye’nin ilk ve tek sağlık üniversitesinde yani İstanbul Bilim Üniversitesi’nde rektör olarak meslek hayatına devam etmiştir. Halen ise burada Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Ana Bilim Dalları’nda öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Karatay Diyeti’nin öncüsü olan Canan Karatay, verdiği bilgiler ve hazırladığı diyet listesi sayesinde bir çok kilolu insanın kilo vererek sağlıklı bir şekilde hayatına devam edebilmesini sağlamıştır. Karatay diyetinin dikkat çeken en önemli noktalarından biri ekmek tüketimine kesinlikle izin verilmemesidir. Dr. Murat Topoğlu Dr. Murat Topoğlu, 1960 yılında Avanos’da doğmuştur. 1984 yılında ise Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirmiş ve aynı yıl içinde İsviçre’de Akupunktur çalışmalarına başlamıştır. 1985 yılında ise Sağlık Bakanlığı tarafından Sri-Lanka Kolombo’da görevli olarak akupunktur akademisinde öğrenim görmüştür. 1988 yılında ise akupunktur tedavisi ile ilgili master yapmak üzere Çin’e gitmiştir. Dünya genelinde son yıllarda hızla gelişmekte olan tıbbi ve mezoterapi ile lokal şişmanlık, selülit ve yağların azaltılması üzerine Barselona ve Paris’te eğitim almıştır. 2014 yılından bu yana Türkiye Akupunktur Derneği başkanlığı yapmaktadır. Akupunktur ile zayıflama teknikleri doğrultusunda çok önemli faydaları olmuştur. Çeşitli televizyon programlarında bununla ilgili programlara katımış ve sağlıklı kilo verme ile ilgili yararlı bilgiler paylaşmıştır. Halen ise Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış olan İstanbul Medipol ve Yeditepe Tıp Fakültesi ve Ankara Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nde akupunktur üzerine eğitim vermektedir. Dr. Ayça Kaya Dr. Ayça Kaya Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuş ve sonrasında Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde iç hastalıkları üzerine ihtisas yapmıştır. Şişmanlık ve obezite tedavileri üzerine bir çok klinik araştırmaları vardır. Uzmanlık tezini ise karaciğer yağlanması ile risk faktörleri üzerine yapmıştır. Bir çok televizyon programında ve basılı yayın organlarında sağlıklı kilo verme üzerine bilgiler paylaşmış ve bununla ilgili çeşitli diyet listeleri yazmıştır. Ayrıca bazı televiyonlarda ise kendisi sağlıklı beslenme üzerine programlar yapmıştır. Bununla birlikte kendi kliniğinde hastalarına hizmet vermektedir. Diyet ve Sağlıklı Beslenme Uzmanı Taylan Kümeli Taylan Kümeli 1962 yılında Ankara’da doğmuştur. 1986 yılında çocukluğundan beri hayalini kurduğu Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden derece alarak mezun olmuştur. 1986 ila 1988 yılları arasında ise Orta Doğu Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünde, “Gıda Katkı Maddelerinin İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri”konusu ile tezini hazırlamış ve yüksek lisans programını tamamlamıştır. Yirmi yılı aşkın süredir bir çok hastanede, çeşitli gıda firmalarında ve catering kuruluşlarında bilgilendirici, tedavi edici ve kurumsal diyetisyen olarak görev almıştır. 1999 yılı itibari ile sağlıklı beslenme söylemine yeni bir soluk getirmeyi amaçlamış ve açtığı Beslenme Danışmanlık Merkezi’nde kişiye özel beslenme planının ön plana alındığı ve Sentez Diyeti olarak adlandırdığı kendi yöntemini geliştirmiştir. Klinik çalışmaları arasında; Diyabet beslenmesi, Kilo alma ve kilo verme, Kanser hastalarında beslenme, Kalp ve damar hastalıklarında beslenme, Sindirim sistemi hastalıklarında beslenme, Çocuk, bebek ve yetişkin beslenmesi, Hamile ve emziren anne beslenmesi, Menopoz beslenmesi, Metabolik rahatsızlık beslenmesi yer almaktadır. Ayrıca yaptığı bu klinik çalışmalar sonucunda bir çok ödül almıştır. Diyet ve Sağlıklı Beslenme Uzmanı Dilara Koçak Beslenme ve diyetisyenlik mesleğine gönül vermiş olan Dilara Koçak, Hacettepe Üniversitesi’nde “Beslenme ve Diyetetik” bölümünden 1990 yılında mezun olmuştur. Yine Hacettepe Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamlayarak uzmanlık ünvanını almıştır. Yurt dışında bazı hastanelerde görev aldıktan sonra kendi kliniğini açmış ve hizmet vermeye başlamıştır. Bir çok televizyon kanalında programlara katılmış ve kendi de program yaparak bilgilerini paylaşmıştır. Ayrıca dergi ve gazetelerde köşe yazarlığı yapmıştır. Dr. Yasemin Bradley 9 Eylül Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun olan Yasemin Bradley, daha sonrasında İngiltere’de bulunan ve Avrupa’nın en önemli alternatif terapi okulu olan ITEC’te “Beslenme ve Diyet” alanında da eğitim görmüş ve diplomasını almıştır. TRT televizyonlarında spikerlik yapmaya başlamış ve diğer kanallarda spikerlik ve yazılı basında çeşitli görevlerde bulunmuştur. Ancak şimdi basılı yayın organlarında sağlıklı beslenme hakkında köşe yazıları yazmakta ve TV programlarında beslenme konusunda danışmanlık yapmaktadır. Diyet ve Sağlıklı Beslenme Uzmanı Selahattin Dönmez Uzman diyetisten Selahattin Dönmez, 1995 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden mezun olmuştur. Metabolik hastalıklar dalında çeşitli hastane ve kurumlarda görev almış ve araştırmalarda bulunmuştur. Ayrıca yurtdışında da bir çok sertifika programlarına katılmış ve incelemelerde bulunmuştur. Çeşitli gazelerde ve dergilerde ise kendisinin öncülüğünü yaptığı ” “Fark Etmeden Diyet” yazı dizisi ile danışanlarına ve kilo sorunu yaşayanlara destek olmuştur. Bazı gıda markalarının beslenme danışmanlığını üstlenmiştir. Beslenme dergilerinde ise “fark etmeden diyet” projesi kapsamında çalışmalarda bulunmuştur. Kendi yazmış olduğu “Dönmez Diyeti” ile de yine kilo vermek isteyenlere yardımcı olmaktadır. Siz de bir proefesyonelden hizmet almak istiyorsanız diyetisyenler sayfamızdan size uygun olan hizmeti ve kişiyi seçerek sağlıklı bir vücuda ve manevi güce sahip olmaya ilk adımı atabilirsiniz.
Sağlıklı beslenme beraberinde sağlıklı ve kaliteli hayatı getirir. Beslenme alışkanlıklarını düzene sokan insanların hayatları da çok daha düzenlidir. Ne yediğine ve içtiğine dikkat eden insanlar bedenen sağlıklı olur, ruhen de sağlıklı hissederler. Beslenmesini düzene sokan insanlar sağlıklı şekilde yaşamlarına devam ederler. Vücut ihtiyacı olan besinleri dışarıdan aldığından dolayı olası zararlara karşı sağlıklı hissederler. Sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlık haline getirilmeli. Yediği her şey sağlıklı olmayabilir bu yüzden beslenmelerine dikkat etmeleri gerekmektedir. Doğal ve doğru beslenme sayesinde vücudumuz kendi dengesini korur. Dokularımız yenilenir, organlarımız sağlıklı çalışır, sistemler düzenli şekilde görevini yerine getirerek bize hayat verir. Ne fazla ne az yemeliyiz. Yediklerimiz dengeli olduğu müddetçe sağlıklı yaşamamız da mümkün hale gelir. Beslenmesini düzenli olarak yapan insanlar yaşamları da çok sağlıklı olur. Doğal ortamda yetişen organik besinler sağlığımızı doğrudan etkileyerek yaşamamıza olanak sağlar. Beslenme sorunlarının önüne geçilmesi olası sorunlarında aşılması için gerekli olmaktadır. Vücudumuz yeterince besin almadığı zamanlar işleyişini sağlıklı şekilde yapamaz. Sadece yemek değil her çeşit yemekten karbonhidrat, protein, yağ, vitaminler alarak sağlıklı şekilde yaşamamıza imkan tanımaktadır. Doğal besinler bu sayede vücudumuzu en iyi şekilde besler. Doğru doğal besinlerden yeteri kadar almak sağlıklı yaşama olanak sağlar. Genç kalarak daha uzun yaşam sürdürmemiz mümkündür. Başa dön tuşu
Sarıgöl İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından Sarıgöl 4 Eylül Stadyumu önüne açılan stantla vatandaşlara başta kanserde erken tanı olmak üzere birçok hastalık hakkında bilgilendirici broşür dağıtıldı. Stantta ayrıca ’Sigarayı sen de bırak’ kampanyasına da vatandaşlar ilgi gördü. Gün boyunca, ebe Esin Özcan ve hemşire Zahide Türkol tarafından vatandaşlara erken tanı ile önlenebilen hastalıklar, sigarayı bırakma önerileri, otizm hastalıları hakkında broşürler ve bez çantalar dağıtıldı. Sarıgöl İlçe Sağlık Müdürü Dr. Cenk Uğur Çelik, "15 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında ’Sigarayı sen de bırak’ kampanyası çerçevesinde vatandaşlarımızın sigarayı bırakmalarını önermekteyiz. Sigara bir çok hastalıkların sebebidir. Sigaranın içerisinde çok sayıda zararlı maddeler bulunmaktadır. Buradan çağrı yapmaktayım. Geliniz siz de geç olmadan sigarayı bırakın. Bizler müracaat ettiğinizde yardımcı olacağız. Standımızda ayrıca görevli arkadaşlarımız tarafından hipertansiyon, astım, çölyak ile beslenme, sağlıklı beslenme, otizm hastalığının belirtileri ile ilgili çantalar dağıtıldı." dedi.
sağlıklı beslenme ile ilgili bilgilendirici yazılar